ABSTRACT
Today tourism is one of the most important global activities and tourism planning in many countries makes it develop in a controlled and systematic way. Both macro and micro tourism planning studies and research are being carried out in this direction.
Resort planning, considered as a part of destination planning, aims at preservation of environmental resources, efficient use of economical resources and proper evaluation of socio-cultural assets. Such an approach consists of extensive and systematic process for establishing a new resort facility or for developing or renewing an old resort. Resort planning becomes a necessity where the sustainable development of tourism gains an increasing importance. It is by such planning that the problems and losses of unplanned development can be prevented. The waste of social, environmental and financial resources can also be prevented by such an approach.
ÖZET
Turizm, günümüzde küresel hareketlerin en önemlisini teşkil etmektedir. Turizm planlaması ise, turizmin sistemli ve kontrollü gelişimini sağlayan değişik bir planlama tipini ifade etmektedir. Makro açıdan genel turizm planlaması ve mikro açıdan bölgesel ve yerel turizm planlaması araştırma ve çalışmaları birçok ülkede yoğun olarak sürdürülmektedir.
Destinasyon planlaması içinde değerlendirilebilecek olan resort planlaması ise çevresel kaynakların korunması, ekonomik kaynakların etkin kullanımı ve sosyo-kültürel varlıkların uygun olarak değerlendirilmesi sonucunda yeni bir resortun kurulmasını, mevcut bir resortun canlandırılmasını veya geliştirilmesini sağlayan kapsamlı ve sistematik süreçlerden oluşan bir planlama türüdür. Sürdürülebilir turizmin gün geçtikçe daha çok önem kazanması, resort planlaması gerekliliğini de ortaya koymaktadır. Böylece plansız bir gelişimin yaratacağı sorun ve kayıpların önüne geçilmiş, aynı zamanda çevresel, sosyal ve finansal kaynakların israfı da engellenmiş olacaktır.
PLANLAMA VE TURİZM PLANLAMASI
Planlama bir öngörü olarak, gelecekteki bir sürecin önceden tahminlenmesini gerektirir. Bir geleceği biçimlendirmek üzere planlamanın, ya da en azından kısa dönemli bir planlamanın, bulunmaması bazı işleyiş yanlışlıklarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır, (Gunn, 1988;5). Turizmin bir ülkede ya da bölgede gelişmesinin sosyal, ekonomik ve çevresel faydaları ve maliyetleri göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir. Turizm, toplumsal refah ve gelişme bakımından çok önemli bir potansiyele sahip olmasına karşın, aynı zamanda kendi kaynaklarını yok edebilecek bir potansiyele de sahiptir, (Var, İçöz, 2002; 62). Bu sebepten turizm planlaması da uluslararası, ulusal, bölgesel ve yerel anlamda gerekli olduğu kadar dikkatle ve özenle ele alınması gereken hassas bir konudur.
Turizm planlamasında, turizmin sağlayacağı ekonomik, sosyal ve siyasal avantajlar kadar, turizm gerçeğini oluşturan insan ve sermaye hareketlerinin, ülkenin ekonomik ve sosyal yaşantısı, kültürel ve doğal çevresi üzerine yapacağı olumsuz etkilerin de gerçekçi bir açıdan değerlendirilmesi zorunluluğu vardır, (Olalı, 1990; 365). Yapılan değerlendirmeler sonucunda sistemli ve düzenli planların oluşturulması ve uygulamaya geçirilmesi, bilinçli turizm sektörü yetkilileri, çalışanlar ve hatta yerel halk önderliğinde ve kontrolünde sağlanmalıdır.
Turizmin sürdürülebilir bir yapıda geliştirilebilmesi için, turizmin gelişmesini yok etmeden çevrenin korunması ve ilgili mekanların planlanması gerekmektedir, (Kahraman, 1995; 141). Turizm planlaması, her şeyden önce, süreklilik göstermeli ve bir döngü olarak ele alınmalıdır. Çünkü planlamanın aşamalarında meydana gelen herhangi bir değişiklik, diğer aşamaları da etkilemektedir. Sürekli planların temel amaçları ziyaretçi tatmini, mal sahiplerine fayda sunmak, çevre koruma ve turizmin toplum yaşamına entegre edilmesidir, (Inskeep, 1988; 363).
Turizm planlaması kavramı, belli bir dönemde turizmde ulaşılmak istenen hedefleri, bu hedeflere ulaşmak için kullanılacak araçları, olanakları, yapılacak işleri ve bu işlerin sonuçlarını gösteren disiplinli bir düzenleme olarak tanımlanabilir, (Olalı, 1990; s.35).
Turizm planlaması, turizm gelişim ve yönetiminde başarıya ulaşmak için her aşamada önemlidir. Uzun vadeli olarak ele alındığında, dünyadaki birçok turizm alanında yaşananlar, planlı bir turizm yaklaşımının belirgin sorunları ortadan kaldırdığını ve turistlerin tatmin olmalarında rol oynadığını göstermiştir. Plansız şekilde turizmin geliştiği bölgeler, zaman içersinde çevresel ve sosyal sorunlarla karşılaşmaktadır. Bu sorunlar hem yerel halk, hem de turistler için sakıncalıdır ve sonuçta pazarlamada zorluklara neden olmaktadır. Bununla beraber, elde edilmesi beklenen ekonomik katkılarının miktarı da azalmaktadır. Kaldı ki, plansız gelişen bölgeler, planlı gelişen turizm bölgeleri ile hiçbir şekilde rekabet edememektedir. Her ne kadar plansız gelişen turizm bölgeleri tekrar planlanabilse de, bu durum için oldukça fazla zaman ve finansal yatırım gerekmektedir, (W.T.O., 1994; 6). Dolayısıyla mikro anlamda, resort tesislerinin de kendi alanlarında planlanmalarının doğru ve de bilimsel bir yaklaşımla yapılması, aynı zamanda bölgesel, hatta ulusal ve uluslararası, turizmin geleceğini de olumlu yönde etkileyeceği söylenebilir.
RESORT VE RESORT YAŞAM EĞRİSİ
Resort, özellikle rekreasyon, dinlenme, sağlık ve deneyim yaşama amaçlı düzenlenmiş çok çeşitli turizm faaliyetleri ve hizmetler sunan, nispeten her türlü tesis ve faaliyeti içinde barındıran konaklama alanlarıdır.
Resortların çok sayıda ve tipte odası olmakla birlikte, çeşitli derecelerde konaklama olanağı sağlar. Bunların bir veya daha fazla önemli hizmeti vardır; kendine yeter niteliktedir; özel restoranları, çok çeşitli spor sahaları, alışveriş merkezleri spa ve eğlence alanları ile kongre olanakları mevcuttur, (Huffadine, 1999; s.3).
Resort yaşam eğrisi, zaman içinde destinasyonların kuramsal gelişimlerini aşamalar itibariyle grafikle açıklayan evrensel bir modeldir, (Agarwal , 2002; 26 ). Resort yaşam eğrisi konaklama tesisi olarak tanımlanan resort işletmeleri için de geçerli sayılabilmektedir.
Resort yaşam eğrisi bir resortun işletilmeye başlamasından kapatılmasına kadar geçen zaman içinde yaşadığı durumu ifade etmektedir, (Lundtorp, Wanhill, 2001; s. 947-950). Yaşam eğrisi aşamaları yönetimin bir parçası olarak bilinçli ve tedbirli kararlar alınarak genişletilebilmekte ve canlandırılabilmektedir, (Priestley, Mundet, 1998;88). Yaşam eğrisi Richard Butler tarafından incelenmiş olup altı aşamada ele alınmıştır. Bunlar keşif, nüfuz, gelişme, olgunluk, durgunluk ve durgunluk sonrası dönemlerdir, (Butler, 1980; 9). Bu aşamalardan “durgunluk” ve “durgunluk sonrası” son aşamalar olup, sonuç olarak ya bu aşamalara geçilecek, ya da yeniden bir yapılanmaya girilerek, olgunluk aşaması uzatılacaktır,(Agarwal ,1997; 65).
Planlama süreci boyunca, resortlar çevresel değişimler ve yeni pazar ve ürünlerin gelişimi ile sıkça yenilenebilmektedir. Ayrıca, uygun ve de iyi bir planlama ile yeni tamamlanmış resortlar er geç düşüş aşamasını yaşamak zorunda kalmadıkları gibi, devam eden planlama süreci boyunca turizm piyasasında kendilerini göstermeyi başarabilmektedir. Proaktif planlama çerçevesinde, gerekli yeniden yatırım ve yenilenme ile ilgili politikalar uygulandığı taktirde, resortun izleyeceği normal seyir değişecektir. Ancak söz konusu yaklaşımlarda gerçekleşecek bir hata veya ihmal, resortun düşüş aşamasına geçmesine sebep olacaktır. Bu durumda resort ancak sürekli yapılacak fiyat indirimleri ile turistleri çekebilecek ve yenileme çalışmaları için gerekli yatırım böylelikle ertelenmiş olacaktır, (Ryan, 2003; s.131). Ayrıca günümüzde artık tüm resortlar yaşam sürecinin keşif ve gelişim aşamalarından geçmemekte ve yoğun pazarlama faaliyetleri ile büyük çaplı bir gelişim sağlayarak kısa sürede popülerlik ve beraberinde de önemli bir müşteri kitlesi kazanabilmektedir.
kaynak:Http://joy.yasar.edu.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder